"Edhem Bey"in Yazar ve Çizeri ile Söyleşi

Çizimler, çizerin özel izni ile yayınlanmıştır. Her hakkı saklıdır.

Bandırmalı iki arkadaşı bir araya getiren "Edhem Bey"in maceraları hakkında yazar 
Mahir Ünsal Eriş ve çizer Ferit Güleç ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.



Edhem Bey'in macerası, iki ayda bir yayınlanan polisiye dergi 221B'nin 6.sayısında başladı. 1900'lü yılların başında İstanbul'da hafiye olan Edhem Bey, "Erenköyü Canavarı" olarak bilinen bir seri katili nasıl yakaladığını anlattınız. Bu öykü için nasıl bir araya geldiniz?

Mahir Ünsal Eriş - Biz Ferit Güleç’le çocukluk arkadaşıyız. Çocukluğumuzun hatırı sayılır bir kısmı, Bandırma’da, beraber geçti. Öyle ki anne babalarımız bile çocukluk arkadaşıdır. Hayat beni yazma, onu da çizme işine yönlendirdiğinden beri birlikte bir şeyler yapmak fikri hep aklımızdaydı. 221B dergi ekibinden Algan Sezgintüredi’nin ricası bizi harekete geçirdi ve böylece başlamış olduk.

Ferit Güleç - Mahir'in dediği gibi biz çocukluk arkadaşıyız. Zaten çocukluğumuzdan beri birlikte birşeyler yapmak istedik. Birgün ben Bandırma'da Mehmet Amca'da tost yerken 221B'nin reklamı gözüme ilişti. Mahir'i arayıp "biz niye çizgiroman yapmıyoruz bu dergiye?" dedim. Meğer Mahir de Tefrika halinde 221B'de yayınlamak için bir hikaye yazmış. Çizgiromana dönüştürdük beraber.

Öykü, İstanbul'da işlenen cinayetlerden sonra katilin izini süren Edhem Bey'in Bandırma'ya gelişiyle devam ediyor. Bandırma'ya olan ilginizi anlatır mısınız?

Mahir Ünsal Eriş - İkimiz de Bandırma’da büyüdük ve yaptığımız işlerin bir ucunun, Bandırma’ya dokunması fikrinden keyif alıyoruz. Bandırma’nın hem edebiyatta hem de görsel sanatlarda hak ettiği değeri pek görmediği ve çok güzel bir şehir olduğu bilgisi de bizi etkiledi elbette. Üstelik ikimiz de Bandırma hikayeleri anlatmayı seven insanlarız.

Ferit Güleç - Bandırma kendisi küçük içi büyük bir şehir. Tarihi çok eskilere uzanan bir yer. Böyle olunca içerisinde sayısız efsane, hikaye ve mimari eser barındırıyor. Herkesin illa ki yolunun geçtiği bir şehir. O yüzden birçok roman ve filmde vardır Bandırma. Tabi bizim de ilgimizi çekiyor.

"Edhem Bey" karakterini oluştururken sizi neler etkiledi?

Mahir Ünsal Eriş - Beni Tanzimat sonrası Türk Edebiyatının öykü ve romanları çok etkiledi elbette. Amanvermez Avni’lerden Cingöz Recai’lere kadar çok geniş bir yelpazeden etkilendiğimi söyleyebilirim. Ama bir figür olarak Edhem Bey’in yaratılması tamamen Ferit’in maharetidir.

Ferit Güleç - Edhem Bey'i çizerken Mahir'in de fikirlerine danışarak kafamda belli bir 1900'lü yılların beyefendisini oluşturdum. Giyimine, konuşmasına dikkat eden, sanat ve müzikten anlayan, soğukkanlı, karizmatik. Ancak çizmeye başladıkça ve karakteri derinleştirdikçe bu özelliklerin çoğalmaya başladığını ve bazen belirsizleşmeye başladığını görüyorsunuz. Karakter yaratmanın güzelliği de bu. Siz de bilemiyorsunuz bazen gidişatı.

221B polisiye dergisinin 13.sayısında Edhem Bey'in yeni macerası "Tuhaf Mucit" adıyla başladı. Ardından başka maceralar da gelecek mi?

Mahir Ünsal Eriş - Dergiden hariç bir hikaye daha hazırlıyoruz. Dergideki hikaye tamamlandığında elimizde bitmiş halde üç farklı Edhem Bey hikayesi bulunuyor olacak. Edhem Bey’i ikimiz de çok seviyoruz ve büyük bir sevinç ve mutlulukla, heyecanla yazıp çiziyoruz. Uzun yıllar devam etsin isteriz elbette.

Ferit Güleç - Edhem Bey'in anlatacak çok hikayesi var gibi görünüyor.

İki ayda bir yayınlanan bir dergide sonraki sayıdaki "Edhem Bey" macerasını sabırla beklemek gerekiyor. Baştan sona okuyabilmek için Edhem Bey'in maceralarını kitaplaştırmayı düşünür müsünüz?

Mahir Ünsal Eriş - Kısa vadede planımız elimizdeki bu üç hikayeyi, kitap için zenginleştirilmiş ilave içeriklerle beraber bir kitapta toplamak. En geç bu yılın sonuna kadar tamamlanmış olmasını umuyoruz.

Ferit Güleç - Edhem Bey'i kitap halinde görme fikri heyecanlandırıyor bizi. Kitapta düşündüğümüz fikirler de var. Hepsini bir araya getirip güzel birşey çıksın istiyoruz.

Maceranın devamını ve yeni maceraları merakla bekliyoruz. İlginize çok teşekkür ederiz..